başlarken


bir söyleşide dinlemiştim. haldun taner, ferhan şensoy'a;

"nasıl ki bir bakkal, bir kasap yahut pastacı her sabah erkenden dükkanını açıyorsa mesleği yazarlık olan benim de dükkanımı açıp her sabah bir şeyler yazmam gerek" demiş.

her gün ya da her sabah yazmak. ne olduğuna bakmadan, belki düşünmeden mantık süzgecinden geçirmeden belli bir konuda ya da konu olmadan, az çok demeden, beğenilme kaygısı gütmeden, şarkı ya da fotoğraf ekleme telaşına düşmeden sadece devrik cümlelerim ve ben. tıpkı şu an yaptığım gibi aklıma ilk üşüşenleri herhangi bir sansürden geçirmeden  adını ömer edip cansever'in alev ebüziya'ya yazdığı mektupların kitaplaşmış toplamından alan bu bloga yazmak. kişisel tarihime not düşmek. bazen kendi doğrularımı bulmak belki bir gün geri dönüp okumak için her gün. her sabah. yahut aklıma gelen her vakit yazmak. sadece yazmak diyorum..

o halde başlayalım.

Bu blogdaki popüler yayınlar

olağan şüpheliler

tahammülsüzleştim - 2