bayram tebriği


 

"mübarek, daha yaşınız genç. neden işten ayrıldınız?" dedi bayram tebriğime yine içtenlikli bayram temennisi ekledikten hemen sonra.

ama ben 'diyemedim' zafer peker gibi! üstadım, içi de dışı da beni yakar. sadece gülümsemekle yetindim..

altı yıldır tanışırız kendisiyle. ayrıldığım şirketin danışmanıdır. benden de bir kaç yaş büyüktür. yüz yüze bir kez görüşebildik. mesafe yüzünden işlerimizi hep telefonla hallettik. sık sık görüşmelerimiz neticesindeki kanaatim; son derece beyefendi, işinde olduğu gibi cemiyet hayatında da bilgili ve görgülü insan olduğu. muadillerininki gibi kibri ve ukalalığı yoktur meslektaşlarına karşı. hakeza, bilmediği konularda da  günümüz insanının kolaycılığına kaçıp hallederiz, yaparız demeden ben bir araştırıp size döneyim der. ve sözünü de tutar. mutlaka geri bildirimde bulunur.
son tahlilde; hala her konuşmamızda bana, bu işten ayrılma mevzuunda tatlı tatlı sitemlerini iletir. bense sadece şartlar denen vahim şeyi öne sürerim. yorgunluğumdan ve yılgınlığımdan bahsetmem telefonda. inşallah çayınızı içmeye geldiğimde oturur geniş geniş konuşuruz derim her seferinde.
az önce işte yine aynısını yaptım. gülümsedim önce. sonra da; üstadım, tatilden döndüğümde uğrayacağım yanınıza. o vakit dedim etraflıca konuşuruz. 
peki dedi  ama mutlaka beklerim. 
inşallah geleceğim dedim. geleceğim...
..





Bu blogdaki popüler yayınlar

başlarken

olağan şüpheliler

tahammülsüzleştim - 2