değişim
her zamanki gibi karganın kahvaltısından önce geldim ofise. çayı koydum. demlenmesini beklerken radyoyu açtım. anlamını bilmediğim şarkılar çalarken baştan aşağı kapalı, soluk gri perdelerden gözüken semtin silüetine bakıyorum. bir hayalete bakıyor gibiyim. tek tük uçan martılar. korna sesleri. ışıksız aydınlatma direkleri. daha yukarılarda yüksek gerilim hatları. onların üstünde bembeyaz bulutlar, varla yok arasındalar. elimi uzatsam tutamam. sıradan yaz günleri gibi ilk bakışta. uykunun tam alınmadığı, ayakların sürünerek gelindiği her zamanki gibi sıcak bir mesai sabahı. ama öyle değil aslında. eskiden yani tam on bir yıl önce, haftanın beş günü bilfiil geldiğim bu yere artık haftada bir geliyorum. hem tanıdık hem yabancı geliyor bazen. karışık duygular. sanki doğuştan beri buradaymışım hissi bazen. bazen de ben hala neden buradayım, ne yapıyorum serzenişleri.
değişmek, değiştirmek lazım ibrahim..