denizde ve karada




kocalar, bütün hınçlarıyla kumu kazıp 210luk plaj şemsiyelerini sağlam kazığa oturtmaya çalışıyorlar. kadınlar, otuz faktör güneş kremini sürünürken bir yandan kocalarıyla gurur duyuyorlar. çocuklar, etlerinden et koparıyorlarmış gibi çığlıklar atıyorlar. ellerde şemsiyeler, omuzlarda sandalyeler karınca gibi bir sağa bir sola hareket halindeler. 
tüm bunlara karşın mavi deniz sakin. deniz kuşatıcı. deniz bıyık altından gülümsemeci. insanoğlunun bu telaşına, dağınıklığına ve yaygaracılığına hem şaşkın, hem üzgün.
karada, sivas kangalından hallice karabaş köpeği önlerine konan yemeğe ortak olmak isteyen hafif siklet tony’e hırlıyor. uzak tutıyor. oysa kendi de kyemiyor. karnı tok. onlara yemek verenler az evvel çim biçme makinesine benzer aletle çift sürdürdükleri küçük bahçelerine kendi domates biberlerini ekmek için belliyorlar. yabani otları temizliyorlar. adam artık hep burdaymış. yeni emekli olmuş. dünden beri bahçede çalıştı da çalıştı. yer parkelerini sildi. duvar çitlerini onardı. ağaçları budadı. bahçeyi süren ustaya sade kahve söyledi. kendisi orta kahve içti. hanımı bir şey içmedi. kahveleri yaptı. onların içmesini izledi. ziyade olsun diyen ustaya afiyet olsun dedi. usta makinesini alıp gitti. karı koca bahçeye gitiştiler. kadın ot yoldu. adam üsten üsten toprağı belledi. 

Bu blogdaki popüler yayınlar

başlarken

olağan şüpheliler

tahammülsüzleştim - 2