hep aynı




hep aynı insanlar. hep aynı araçlarla hep aynı saatte denize gidiyorlar. her gün. her gün. sıkılmıyorlar mı hiç? sonra düşündüm aşağı yukarı ben de hep aynı saatlerde gidip dönüyordum. sıkılmıyor muydum? bazen, hem de nasıl. ama istanbul’un nemini, kirini ve gürültüsünü çekeceğime denize girer çıkarım dedim. denize gider gelirim. yorulurum belki ama o tuzlu su yok mu? o tuzlu, mavi su. şifa ötesi benim için. beni yakından tanıyanlar annen göbeğini denize mi attı senin? diyorlar gülerek. ben de gülüyorum. ama anneme de sormuyorum. hep aynı saatte farklı sahillere gidiyorum. her gün. her gün.. 

Bu blogdaki popüler yayınlar

başlarken

olağan şüpheliler

tahammülsüzleştim - 2