dark matter



paralel evren olsun çamurdan olsun müdür. seviyorsam demek ki. nerede görsem oturur izlerim. 
dark matter dizisi de öyle oldu. 
dizimiz, standart ve klişe olarak başladı ilk iki bölüm. ama dedim ya seviyorum..
fizik profesörü. schrödinger. kedi. kutu, mekan ve zaman değiştirme anahtar kelimelerimizken ben dünkü bölümde fizik profesörünün oğluna verdiği nasihata takıldım..
sevdiğine açılmayı düşünen ergen irisi evladına asla ve kat’a diye öğüt verdi fizik babası.
“ilişkiler bir anlamda pazarlıktır. ilk söyleyen kaybeder oğlum. az kalıbının adamı, az da cool ol” dedi. anası ağzı açık biçimde yavrusunun babasına baktı, oğlu babasına ikna oldu falan. 
şimdi yalan yok; ben bu dünya tecrübelerimle fizik profesörüne hak verdim. ilk söyleyen, çok seven hep kaybediyor çünkü. bilimi, matematiği var mı bilmem ama 2+2=4 gibi bir şey bu. kimse kıvırmasın ve kımıldamasın şimdi. insanız olm sonuçta. azıcık ilgi, sevgi gördü mü kıçımız tavana vuruyor, şımarmanın sınır çizgileri fersah fersah aşılıyor. bildiğin “kötü” oluyor insan. bazen saf kötülüğünden bazen de iyiliğinden! 
son tahlilde dark matter diyorum fena değil. paralel evrenler. ilişkiler. hırslar. tutkular. olaylar olaylar..

Bu blogdaki popüler yayınlar

keyfimin kahyası

beklerken

gelecek istasyon