hangi birini düzelteceksin ah oğlum?



çayırova özlemturmuş adı. sakarya’dan kartal’a kadar gidiyormuş. iki buçuktaki servisine son iki yolcu olarak son anda yetiştik. annemi beş numara olarak hemen kapı girişine oturttu kaptan şoför. bana arka dörtlünün ortası kaldı. sol köşede kulaklık olmadan facebook ya da instagramdan arapça bir şeyler dinleyen bir insan evladı, sağ köşede güneş gözlüklü genç bir kadın vardı. 1.5 saatlik yolda sırtımı yaslayıp rahat gitmek için bir tarafa yanaşmak zorundaydım. ayaklarım uzun olduğu için koridor önündeki, genç kadının yanındaki koltuğa yerleştim. çantamı ve ceketimi solumdaki boş koltuğa koydum. minibüsü el cezire tv’ye çeviren abiye kulaklığın yok mu oğlum bakışı attım bir kaç kez. ama herifin umrunda olmadı. başka vakit olsa dalardım. lakin üç koltuk ötemde oturan annemin trafikte celallendiğim zaman bana söylediği kulak küpesi aklıma geldi. “hangi birini düzelteceksin ahh oğlum?”
hangi birini düzeltecektim.
sol yanağımı uzatıp kendi kulaklıklarımı taktım. mümin sarıkaya’dan ben yoruldum hayatı açtım. bu yol ya uyuyarak ya okuyarak ya da yazarak biterdi. uykum yoktu. 
okuyasım zaten kaç vakittir yoktu. dolayısıyla son seçenek yazmaktı.
kalemimi yontup yazmaya başladım…
.

Bu blogdaki popüler yayınlar

keyfimin kahyası

beklerken

gelecek istasyon