kirden yağ bağlamış simsiyah paltosu, elinde sigarasıyla durakta bekleyenlere kendi şovunu yapıyor. koca koca otobüslerin önüne kendini atıyor. dur diyor. eliyle işaret ediyor trafik polisiymiş gibi. çık diyor sonra yine eliyle gel işareti yaparak. ayağında çamurla karışmış tokyoya benzer bir ayakkabı. kırmızı bluzu, futbol topundan hallice göbeğini zar zor kapatmış. durakta bekleyen bizlere tek kişilik gösterisini yapıyor. sizi diyor oğlum sayıyla mı verdiler bana? otobüslere mi yoksa şoförlere mi sitem ettiği belli olmadan. don kişot misali durağın önünde, otobüslere teğet dikiliyor. otobüslerin kendisini sıyırırcasına geçmesine aldırmıyor. bir cesaret gösterisinden çok. meydan okuma bu. hayata karşı. kim bilir neyi istedi de vermedi hayat ona da!
kahvenin kırk yıl hatrı varmış. çaycıyım ben ezelden beri. dolayısıyla çayın hatrı ben de büyük. heleki böyle şahane çayların hatrı çok daha büyük.. ulvi ve samet ani kararla buluşalım dediler. üsküdar’da fotoğraf peşinde koşup yorulduktan sonra zor oldu benim için. ama başka vakit uyduramadık. bir de mühim haberler var deyince samet, tamam demiş oldum. aslında meraklı kedi değilimdir. ama söz çıktı bir kere ağızdan. tüm yorgunluğuma rağmen üstelik iki saat erken geldim. yazarak okuyarak çay içerek vakit geçiriyorum. gelmelerine yarım saat var daha. her zamanki garsonumuz da ortalıklarda yok. sessiz, tepkisiz kendi halinde türkmen kardeşimiz. sordum çayçıya, bugün okulu varmış ondan yokmuş. sevindim. alışmıştık çünkü. düşündüm. ne çabuk alışıp bir bağ kuruyoruz hemen. yedi kat yabancı da olsa sanki aileden, meclisten biriymiş gibi ilk yok oluşunda önce göz sonra gönül arıyor. hayat tuhaf, alışkanlıklar falan.,
istanbul boşalmaya devam ediyor. sabahın yedi buçuğunda seyahatini bugüne bırakanlar ve bavullarıyla sabiha gökçen’e giden bir metrodayız. hayır hayır kinaye yok. yergi yok. gidenler ve gelenlerle ilgili en ufak olumlu olumsuz yargım yok sevgili kardeşlerim. sadece tespit var. kulağımda melike şahin var. dün akşamdan bugüne bu haziran serinliğini bahşedene şükür var. anneye özlem var. karışık düşünceler var. nihayetinde devrik cümleler var.